Uygulamalar için sağladığı performans iyileştirmelerine ek olarak, devreye alımda da büyük bir hızlanma söz konusu. Konteynerler sayesinde çok daha fazla ortamın kısa süreler içerisinde oluşturulması mümkün olabilmekte.
Bir diğer avantajı ise, Infrastructure-as-Code yaklaşımı ile kurulumların hataya daha az açık hale gelmesi ve tekrarlanabilirliklerinin artması. Bu sayede herhangi bir sorunla karşılaşıldığında, SVN, GIT, TFS gibi repository’ler ile kaynak kod için yapılan versiyonlama benzeri (aslında tamamlayıcı) bir yaklaşım ile istenilen konfigürasyona dönülmesi mümkün olabiliyor. Bu sayede, örneğin canlıda karşılaşılan hataların Test ve UAT ortamlarında tüm komponentleri ile tekrar oluşturulabilmesinin önü açılıyor.
Tüm bu esneklik, IT dünyasındaki yeni ‘Trend-Topic’ olan Microservices mimarisinin gerçek olabilmesine imkan tanıyor. Gerçek anlamda bağımsız ve yönetilen microservisler için neredeyse mutlak olarak bir container desteği gerekli olmakta.
Docker Ubuntu 16.10 Kurulumu
#sources.list dosyasının içine repository'yi ekleyin (deb ile başlayan)
sudo nano /etc/apt/sources.list
deb https://apt.dockerproject.org/repo ubuntu-xenial main
#repository için key'leri tanımlayın
sudo apt-key adv --keyserver hkp://p80.pool.sks-keyservers.net:80
--recv-keys 58118E89F3A912897C070ADBF76221572C52609D
#sertifikaları yükleyin
sudo apt install apt-transport-https ca-certificates
#repository tanımlarını güncelleyin
sudo apt update
#repository'den docker engine'i indirin
sudo apt-get install docker-engine
Docker Deamon Check
#daemon kontrol
systemctl status docker
#boot daemon autostart
sudo systemctl enable docker
Docker Run, Hello-World
Docker container’ını çalıştırıyoruz. Yaptığı tek işlem ekrana hello-world mesajını yazarak kendini sonlandırmak.
sudo docker run hello-world